Fast Money. TÜRKİYE DE KİTAP OKUMA ORANI. 1. Her sene japonların sahip olduğu oranla karşılaştırılan orandır. acıdır ki biz bu maçta hep yenilen taraftayız. 2. Dergi okuma oranı % 4Kitap okuma oranı % 4,5Gazete okuma oranı % 22Radyo dinleme oranı %25Televizyon izleme oranı %94Üzerinde düşünülmesi gereken daha doğrusu sanırım düşündürten bir tablo. 3. Cahillikle ters orantılı olan orandır. 4. Batı'ya gittikçe artar. 5. Kitap okuma ile ilgili dünyada bir araştırma yapılsa, emin olun derece yaparız. 6. Zannımca okumakla cahilliğin pek bi alakası yoktur....bizim okumuş yazarlarımız ve proflarımızın yaptıklarına bakınca dediğim anlaşılacaktır...batıya gidince oran artar ama batının halkları okuduğu için ileriye gitmiyor batı.. batının thank tank ları iyi çalıştığı için ileriye gidiyor ...ama yine de okumamanın mazereti olmaz... 7. Çok yüksek bir orandır. eğer bu ülkedeki okur yazar oranı filistin'den hani şu savaştan başını kaldıramayan filistin'den az ise çıkan her sonuç yüksek sayılır. 8. Bir yılda 25 kişinin 1 kitabı paylaştığı orandır. aynı oran japonya da ise kişi başına yılda 24 kitaptır. zaten aramızdaki farktan uçurum da bahsetmeye hiç gerek yok. 9. Bu oranlar remzi kitabevi doğan yayıncılık falan verileriyse yanlıştır. pazarlarda bile korsan kitap tezgahları var aga bunları nasıl vuracaksın yüzdeye? 10. Hepimiz müslümanız ve hepimiz kuran okumuyoz mu? ne yani kuran'da her şey yazmıyo mu, yetmez mi? ne var yani? hamdolsun bir tek kuran bize yeter. 11. Türkiye de okunan kitapların nufusa oranı. ya da türkiyede ki insanların kaçıcının kitap okuduğu. şimdi güzel kardeşlerim bir insan bir yıl elinde tek kitapla geziyorsa * bunu oranımızın neresine sokacağız. ya da bir başka şahıs, yılda yirmi yirmibeş arası kitabı okuyorsa bu oran nasıl şekillenecek. kitapların mahiyeti bu orana etki eder mi mesela? yatmadan önce yüz fırça darbesini okuyup mastürbasyon yapan 500 türk genci yüzünden bu orana gusul aldırmak gerekir mi? 12. Yüzdesini bilmiyorum ama istatiksel olarak çok iyi hatırlıyorum.Unutmak mümkün değilTürkiyede yılda 6 kişi bir kitap okuyor.Abes gelebilir ama kitap okuma oranı düşük olunca ortaya böyle traji-"komik" bir tablo ortaya çıkıyor. 13. Kitap okumayamama konusunda hepimizin bahanesi hazırdır-Kitaplar çok pahalı-işten geldim, yorgunum-Öğrenciyiz abi !-Oku oku nereye kadar?-...ve daha birçoğuBu sözler en genel tavırlarımız. Kendimi örnek verirsem, ancak son birkaç senedir orjinal kitap alma imkanım oluyor. Üniversite yılları, korsan kitaplar, kitap fotokopileri etrafında koşmakla geçti. Okuduğumuz kitapların içeriğide çok nitelikli değil açıkcası. Türkiye'de okunan kitaplara da bakarsanız, "siyaset, aşk, cinsellik" gibi birkaç temaya sıkışmıştır. Popüler kültürün önümüze sürdüğü kitaplar... Günde ortalama 5 saat TV seyreden bir toplumuz. Bu zamanı TV'ye ayıran bizler, her gün birkaç sayfa okuma zahmetine katlanamıyoruz. Ne garip değil mi? Yukarıdaki basit bahanelerimiz, diziler/filmler için geçerli olmuyor çoğu zaman. Diğer açıdan, internet insanoğluna sınırsız olanaklar sunarken, gençlerimizi/çocuklarımızı asosyal bireyler haline getirmiyor mu? internete ayırdığımız zamanı, kitaplara ayırabiliyor muyuz?Bütün bu sorular/sorunların ardından Türkiye'nin okuma karnesine bir bakalım*Egitim-Senin bir arastirmasina gore, ogretmenlerin yuzde 8i hic kitap okumuyor. Yuzde 39u ise bu konuda bilgi vermek istemiyor. Yuzde 28i ayda bir kitap aliyor.*Türkiye Yazarlar Birliği TYB Kurucu Genel Başkanı - Yazar Mehmet Doğan'a göre "Ülkemizde 10 bin kişiden 3 kişi yılda 10 ve üzerinde kitap okuyorsa kitap kurdu sayılıyor."*Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. ibrahim Ortaş konuyla ilgili ele aldığı makalede "Devlet kitap okumayı kötü gösterdi" alt başlığıyla doğrudan bir eleştiri getiriyor. Ortaş makalesinde şöyle devam ediyor "12 Eylül sonrası kitap okumak kamuoyuna zararlı diye tanıtıldı. Kim gerçekten suçlu ve zararlı tespiti yapılmadan, özellikle de okuyan ve düşünen kişiler bu süreçte hep mağdur duruma düşürüldü. Maalesef ülkemizde gelişen dinamik gençliğin eleştiri yapma şansı elinden alınarak sistemi eleştirmeyen ve kabullenen bir gençlik yaratıldı. Çok genç yaşta evden başlayarak sürekli dövülen, 'Sus sen bilmezsin, ' 'aklın ermez, ' 'büyüğüne saygı, ' 'otoriteye saygı' kişinin kişiliğini önemli ölçüde zedelemiştir. Kitap okuma alışkanlığı kazanamamış toplum ne yapacağını bilemeyecektir. Kitapların bir taraftan yasaklanması, diğer taraftan yayıncıların yasaklanması yanında pahalı olması kitap okumanın önündeki en büyük engeller olarak görülüyor.*Bağımsız Eğitimciler Sendikası'ndan yapılan açıklamaya göre, kitap okuma oranının yüzde 4, 5 olduğu Türkiye'de yılda sadece 23 milyon adet kitap basılıyor. Japonya'da ise bir yılda basılan kitap adedi 4 milyar 200 milyon. AB ülkelerinde yıllık kitap harcaması 500 dolarken Türkiye'de bu rakam 2 dolar düzeyinde seyrediyor.*Gazi Üniversitesi'ndeki 1915 öğretim üyesiyle yapılan araştırmaya göre Öğretim üyelerinin yüzde sadece akademik yayın okuyor. Yüzde ayda bir-iki kitap VERiLERTürkiye'de kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.» Japonya'da toplumun % 14'ü,» Amerika'da %12' si,» ingiltere ve Fransa2da % 21'i düzenli kitap okur iken, » Türkiye'de durum % 0, 01 yani on binde bir.» Toplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan'da kitap ortalama tirajla basılırken, Türkiye'de bu rakam 2000- 3000 civarında basılmaktadır.» Birleşmiş Milletler insani Gelişim Rapor'unda kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. YILDA KiŞi BAŞINA OKUMA SAYILARI» Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor» Bir isviçreli bir yılda ortalama 10 kitap okuyor.» Bir Fransız bir yılda ortalama 7 kitap okuyor» Türkiye'de 6 kişiye yılda 1 bir kitap okuma alışkanlığına sahip olan kişi sayısı ortalama 40 bin kişiKiTAP OKUMAK iÇiNTürkiye'de bir kisinin ayırdığı zamanın;» 300 katını bir Norveçli ayırıyor.» 210 katırı bir Amerikalı ayırıyor.» 87 katını bir ingiliz ayırıyor.» 87 katını bir Japon ayırıyor.» Dünya ortalaması bile bizim ayırdığımız zamandan 3 kat KiM NE KADAR PARA VERMiŞ 1995 YILINDA» Norveçli 137 $» Alman 122 $» Belçikalı 100 $» Avustralyalı 100 $» Güney Koreli 39 $» Dünya ortalaması 1, 3 $» Türkiyeli 0, 45 $KiM NE KADAR KiTAP BASIYOR.» ABD'de 72 bin kitap basılıyor.» Rusya'da 58bin kitap basılıyor.» Japonya'da 42 bin kitap basılıyor.» Fransa2da 27 bin kitap basılıyor.» Türkiye'de ise 7 bin kitap OKUMA VE iZLEME ORANLARI» Dergi okuma oranı % 4» Gazete okuma oranı % 22» Radyo dinleme oranı % 24» Televizyon izleme oranı % 95TÜRKiYE'DE YILLARA GÖRE KÜTÜPHANELERLE iLGiLi KARŞILAŞTIRMALAR.............................................. 1996 Yılı ..................... 2001 YılıKütüphane Sayısı............................. ...................... Sayısı............................. ............... Sayısı........................ .............. Üye Sayısı....................... .................. Verilen Kitap Sayısı........... ............... Alınan Kitap Sayısı................. .................. Bir Yılda Ders Kitapları Hariç Basılan Kitap SayısıAmerika 72 000Almanya 65 000ingiltere 48 000Fransa 39 000Brezilya 13 000Türkiye 6 031Çocuk Vakfı Çocuk Edebiyatı Okulu, 8 Eylül Temel Okur Yazarlık günü nedeniyle Türkiye'nin Okuma Alışkanlığı Karnesi isimli bir çalışma hazırladı. Hazırlanan çalışmayla Türkiye'nin okuma haritası ortaya çıktı. Türkiye'nin ortaya çıkan okuma karnesi ise zayıflarla dolu. Araştırmaya göre, nüfusun yüzde 88'i okuryazar. Diğer çarpıcı sonuçlar şöyle *Türkiye de çocuklar okuma becerileri açısından 35 ülke arasında 28.*ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235. sırada*Türkiye'de öğrencilerin sadece yüzde 19'u 25'ten fazla kitaba sahip.*Türkiye'de kitaba yılda harcanan para 45 sent.*Kütüphaneye gidenlerin sadece yüzde 8'i kitap okumaya gidiyor.*Öğretmenlerin yüzde düzenli kitap okuyor.*Anne baba çaba harcamıyor*Sadece dört anne babadan biri çocuklarının okuma alışkanlığını geliştirmek için çaba harcıyor.*En çok basılan yerli beş kitap Keloğlan Masalları, Nasrettin Hoca Fıkraları, Türk Masalları, Dede Korkut Hikâyeleri, Ömer Seyfettin'in Hikâyeleri.*En çok basılan yabancı kitaplar La Fontaine Fablları , Ezop Masalları, Andersen Masalları, Çocuk Kalbi... Bu kadar veriden sonra kendimizi tekrar sorgulayalım. Gelişme arzusunu yıllarca içinde taşıyan bir toplum olarak kitap okuma alışkanlığı kazanmayı ne zaman önemseyeceğiz?Okumak, anlamak, anlatabilmek... Bu kavramların hepsi kitap okuma alışkanlığında çözümsüzlüğümüzü kendimiz yaratmayalım. TV alışkanlığımıza, eğlenceye biraz daha az zaman ayırarak, bu toplumu hep beraber geliştirelim. Çocuklarımıza, ailemize de bu alışkanlığı kazandıralım. Ne kadar boş ve gereksiz sözler. bizim için önemli olan aşağıda uyanma vaktidir...Almanya'da 70 bin Sağlık Kurumu... 8 bin kilise,Fransa'da 60 bin sağlık kurumu... 9 bin kiliseTürkiye'de 7 bin sağlık kurumu... 77 bin camiOlduğunu biliyor muydunuz? Gelen e postalardan sonra artık biliyoruz. Onlar tahsilli ve sağlıklı olarak yaşayacaklar ama gavur olacaklar;halbuki biz cahil ama dini bütün olarak ölüp cennete bu dünya geçici, hiç bir şeyi dert etmeye boşuna eğitime niye para harcayalım, nasıl olsa ölünce bir işe yaramayacak bu hastane dersen, boşu boşuna ölümünü, yani cennete gitmeyi geciktirmenin anlamı ne ?En iyisi o paraları okul, hastane falan gibi gereksiz yerlere harcayıp çarçur etmek yerine cami yapımına harcayıp daha çok müslümanı gönderelim seçim olursa biz kazanırız. Varsın bizi AB 'ye almasınlar, biz de onları cennete almayız.!" 14. Türkiye'de kitap oranı pahalıdır pardon kitap okuma oranı düşüktür, düşüktür tamam ama istatistiklerden yüksektir bir ülkede kitap okuma oranı neye göre ölçülmektedir bu ülkede alınan orjinal kitap sayısına göre ölçülmektedir fakat bir orhan pamuk kitabının bu ülkedeki fiyatını başka bir ülkedeki aynı kitabın fiyatından yüksek tutarsanız olacağı budur ki tamam türkiye'de kitap az okunur fakat okuyan kesimde babasından, abisinden kalan kitapları okur ve bazıları da korsan okur tamam korsanı savunmuyorum ama 180 ytl öğrenim alan ve okulu bitirince işsiz kalıp bu öğrenimi ödeyemeyen bir üniversite öğrencisinin korsan kitap almasını eleştiremiyorum kitap yazanın hakkı emeği vardır ama yayınevinin hakkı bu işi sanayileştirecek kadar yoktur velhasılkelam korsan kötüdür fakat okumamak daha kötüdür en kötüsü de hiç korsan almayıp aç gezen öğrencidir... 15. Ülkemizde kitap okuma oranının düşük olduğunu belirtiyor. sebepleri çeşitlidir, tv izlemek, internete takılmak, hayatında hiç hediye olarak kitap almamak, küçük yaşta okumaya kütüphanesinin nerde olduğunu bilmemek. kitap okuyanın aydınlanacağının farkına günü ankarada yapılan kitap okuma eylemine ankaradan uzakta olduğum için katılamadım, evde yarım kalan türklerin tarihi kitabımı bitirdim. 16. İstatistiksel el alırsak;2002 yılındaki bir araştırmaya göre; ders kitapları dışında bir yıl içinde yayımlanan kitap sayısı türkiye'de 6031 iken bu sayı almanya'da civarı, ingiltere'de civarı, italya'da ve hindistan'da kişi başı okunan kitap sayısı ile ilgili istatistikler şöyledir;japon 25 kitap,isveç 6 kitap,fransız 7 kitap,altı türk 1 kitap okumaktadır. 17. Gün geçtikce düşmekte olan orandır. 18. İrandaki kitap okuma oranının yarısından azdır. 19. Olumlu bakmak gerekirse yükselen bir orandır ; olumsuz bakmak gerekirse okunan kitapların seviyeleridir. 20. 2007 rakamlarına göre Japonya'da bir kişi yılda orada ki yıl kavramıda bizdeki gibi 365 gün / gün = 24 saat 27 kitap okurken, Türkiye'de 6 kişi bir kitapı okuyor. * 21. İnsanların neden kitap okumadığını düşündürten oran. pek çok gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere oranla, çok düşüktür. okumak çok zor bir aktivite değil ki, kimsenin yapamayacağı bir şey de değil. ama türk insanı tembel, üşengeç. en basit örnekle;Kitap özeti çıkaracak öğrenci, giriyor internete, istediği kitabın özetini böyle olunca, kitap okumak gereksiz oluyor. pek çok aile de okumaya teşvik etmiyor, çocukların ya da gençlerin de işine geldiği için, okumuyorlar. bir de kitap fiyatları pahalı, korsan kitaplar da her zaman bulunmadığı için okunmuyor olabilir. benim tercihim açıkçası, korsan kitaplar. * bir şekilde okuyun da ister yasal yollardan, istersen korsan. yeter ki okuyun, gerekirse zorla okutturun. Türkiye de kitap okunmaz. kaynak Türkiye’de kitap okuma oranları hakkında her geçen gün farklı veriler yayınlanıyor. Ekonomik kriz, kâğıt sıkıntısı, Türk lirasının değer kaybı derken kitap satın almak eskiye nazaran zor bir konuma doğru sürükleniyor. Ancak Emek Kitap’ın Genel Müdürü Murat Bahadır’ın açıkladığı veriler, işin satış boyutunda hâlâ yükselişte olduğumuzu Eganba ve OdaKitap gibi dijital kitap satış sitelerinin, Kırmızı Kedi Kitabevlerinin ve Emek Kitap’ın Genel Müdür koltuğunda oturan Murat Bahadır, Türkiye’deki kitap satış ve okuma oranlarına dair ellerindeki verileri göre, ülkemizde kitap okuma oranı son 10 yılda yüzde 30’dan yüzde 40’a kadar çıkmayı yılda toplam 400 milyon civarında “kitap üretiminin” yapıldığını belirten Bahadır şöyle konuşuyor “400 milyonun yaklaşık yüzde 10’u Emek Kitap deposundan gidiyor. Avrupa ülkelerinden çok daha gerideyiz ama rakamlar her yıl artıyor. Devletin de okuma alışkanlığına katkısı olması gerekiyor.” Türkiye’de kitap sektörünün büyüklüğünün milyar dolar olduğunu söyleyen Bahadır, bu sayının yüzde 46’sını sınava hazırlık, diğer yüzde 46’sını edebiyat, araştırma, politika, yüzde 8’ini ise ithal kitapların oluşturduğunu ifade okuma alışkanlıklarının sınav döneminde azaldığını da vurgulayan Murat Bahadır, sınav dönemleri sonrası okuma oranlarında tekrar bir artış gözlemlediklerini de sözlerine Oranlarında Yüzde 10’luk Artış< Yapılan araştırmalara dikkat çeken Murat Bahadır şu değerlendirmeleri yapıyor “Okuma oranı yüzde 30’dan 40’lara kadar çıkmış durumda. Bunun birçok etkeni var. Birinci sebep, yapılan yayın sayısındaki artış. 2008’lerde yılda 30 ila 35 bin başlık yayınlanırken son yıllarda bu rakam yıllık 65-70 bin başlık kitaba çıktı. Aynı zamanda dijital platformlar da blog, wattpad gibi yeni nesil insanların okuma oranına katkı sağladı. Bunun yanı sıra ebeveynler artık daha bilinçli. Ebeveynler kendilerinde kitap okuma alışkanlığı olmasa bile çocuklarına bu alışkanlığı aşılamaya çalışıyorlar.”Kişisel Gelişim Kitapları Hâlâ Ön PlandaHer yaştan kitap okurunun olduğunun altını çizen Murat Bahadır, okurların ilgi alanında yaşa göre farklılıklar olduğunu ifade ediyor “13-20 yaş arasındaki gençler daha çok bestseller çok satan kitaplar ve popüler kültür kitaplarını tercih ediyorken, 25-30 yaş arası ise kişisel gelişime yöneliyor. 30 yaş ve üstünün tercihi ise araştırma-inceleme ve politika kitapları oluyor. Siyasi kitaplar 30 yaştan sonra daha çok tercih ediliyor. Okuma oranı her yaş profilinde yükseliyor. Artışı görüyoruz, sadece insanların alışveriş yaptıkları noktalar değişiyor. Genç yaş grubu kitap alışverişinde daha çok interneti tercih ederken ileri yaş okur kitlesi daha çok kitabevlerinden kitap alıyor.”Okurların Yüzde 80’i Kitabevleri Tercih EdiliyorPek çok dijital kitap mağazasının yanı sıra Kırmızı Kedi Kitabevleri’ni de bünyesine bulunduran Emek Kitap adına konuşan Bahadır, internet kitapçılığının sektördeki payından da bahsediyor “İnternet kitapçılığının sektördeki payı yüzde 18 ila 20 aralığında. Yüzde 80’lik kesim hala kitabevlerini tercih ediyor. İnterneti tercih eden yaş grubu 25-30 yaş arası. İleriki yaşlar kitabı gidip kitabevlerinden almayı tercih ediyor. Kitabevlerinin büyüklüklerin belli bir ölçüde olduğundan okuyucu buralarda istediği her kitabı alışverişinin en büyük avantajı ise kişinin kitabevinde bulamadığı kitaplara kolaylıkla ulaşması oluyor. 200 bin çeşit kitap merkezimizde bulunurken bir kitabevinde en fazla 60 bin çeşit kitaba ulaşıyorsunuz. Geri kalan 140 bin çeşit kitaba internet üzerinden ulaşılabiliyor. Bu da sektörün yüzde 35-40’ına denk geliyor. İnternet alışverişi daha pratik olabiliyor. İnsanlar yoğun çalıştıklarından zaman ayıramayabiliyorlar.” Sizin bu oranlara ve açıklamalara yaklaşımınız nasıl? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşmayı unutmayın.* * ** Vatikan Kütüphanesi, Nadir El Yazmalarını Dijitale AktarıyorKaynak OdaTvBabilEmek KitapKitapKitap Okuma OranlarıKırmızı Kedi YayıneviMurat BahadırOdaKitap Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 2016'dan beri serbest editörlük yapıyor, çeşitli internet siteleri ve dergiler için haber ve incelemeler kaleme alıyorum. Next post Muhabir / Gülistan Karak Çocukken kitabımızı alıp 'dede bana kitap okusana' diyen, bizlere masal okuyan ebeveynlerimiz ve zamanla bizlere de kitap okumamız gerektiğini söyleyen ve bu alışkanlığı aşılayan büyüklerimiz aslında bizlere okumanın ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalışıyorlarmış. PEKİ KİTAP OKUMANIN NE GİBİ FAYDALARI VAR? İnsanlar hayatında gün boyunca farkında olmadan bir mücedele içerisinde yaşarlar. Bu mücadelede bazen stresli, bazen yoğun çalışma temposuna ayak uyduramadığından sorunlu günler geçirebilir. Bu süreçte insanlar biraz rahatlamak için kitap okuma aktivitesi yapmaktadır. Ya da başka aktivitelere katılarak stresten arınmaktadırlar. Günümüzde kitap okumak çok faydalı olsada ülkemizde kitap okuma oranları fazlasıyla düşüktür. Bilimsel olarakta kanıtlanmış kitap okumanın faydaları sıralanabilir. Kitap okumak zekanızı geliştirir. Zihin açısında yüksek derece öneme sahip olan kitap okumak, zihnin sağlığı açısından önemli olduğu gibi bakış açınızı genişletir. Problemleri çözme açısında yeni fikirler edinmenizi sağlayan kitap okuma aktivitesi, doktorlar ve psikologlar tarafından da önerilir. Kelime dağarcığınızı genişlettiği gibi hafızanızı da güçlendirir. Okuduğunuz duyduğunuz bilgileri daha uzun süre zihninizde depolayabilirsiniz. Herkesin gün içinde yaşadığı stresli zamanları olmuştur. Stresli zamanlarınızda bir kaç sayfa kitap okumak stresinizi alır. İngiltere’deki Sussex Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada, araştırma sonucuna göre stresi azaltan en etkili yollardan birinin yürümek müzik dinlemek çay ve kahve içmek gibi kitap okumak ta bu liste de bulunmuştur. Kitap okumak gündemde ki sorunlardan ve mevcut durumlardan az da olsa uzaklaşmanızı sağlar. Yapılan bir araştırmaya göre, okumanın stres seviyesini %68 oranında azalttığı görülmektidir. Yalnızlık hissinizi ortadan kaldıran bu aktivite ile kitaplarda kendilerine yeni arkadaş edinmelerini sağlar. UYKU KALİTENİZİ DE ARTIRIRYatmadan önce kitap okumak zihninizin boşalmasına, yani diğer anlamda bakıldığında stresin azalmasına yarar. Huzursuz olmanızı sağlayan düşünceleri kafanızdan def etmenizi sağlar. "Doktorların özel tavsiyesi ışığı az loş ortamlarda okuyun." Günümüzde artık insanlar birçok işi aynı anda yapıyor. İnsanlar sosyal medya hesaplarıyla ilgilenirken, bir yandan da televizyondaki programı takip edebiliyor. Sohbet ederken, işte çalışırken ve ya aklındaki diğer işlerden dolayı yapması gerekene yoğunlaşamaya bilmektedir. Kitap okumak bu işleri bir arada götürmenize yardımcı olabilmektedir. Kitap okumak pratik düşünme becerilerini de geliştirebilir. Kitap okurken zihin çalıştığından dolayı birçok konuda becerilerinizi de geliştirebilmektedir. İletişim kurma becerisini güçlendirerek, konuşma ve anlama anlatabilme yeteneğini de geliştirmektedir. Yeni bulunduğunuz bir ortamda yeni insanlarla tanışma konusunda da bize katkı sağlar. Kitap okumanın diğer bir faydası da empati kurma yeteneğinize katkı sağlamaktır. Ne kadar çok kitap okursanız o kadar çok yeni hayat yeni düşünce tanımak demektir. Kitap okuma bizlere empati kurma yeteneği kazandırarak bu yeteneğin zamanla güçlenmesini sağlar. Toronto ve Harvard Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalar, kurgu okuyanların, insanların gözlerinden duygularını anlama ve diğer insanların perspektifinden olaylara bakmada daha başarılı olduğunu gösteriyor. HAYAL GÜCÜNÜZÜ BESLEYEN AKTİVİTESürekli kitap okuyan birisi, bunu yaparken tüm dünyayı gezerken, hem yeni insanlar tanımış gibi olur, hem de hayaller kurabilir. Özellikle yaratıcı fantastik kitapları okuyanlar da bunu daha fazla görebiliriz. Kitap okumak hayal etme ve yaratıcılık kabiliyetinizin artmasını sağlar. Genel kültürünüze de büyük katkı sağlayan bu aktivite de, kişisel gelişiminize de büyük katkı sağlamaktadır. Hayata bakış açınıza katkı sağlar. Kitap okumanın faydalarını sıraladığımız bu madde, belki de birçok insanın en sıkıntı yaşadığı konulardan birisidir. Özgüvenin gelişmesi için kitap okumak en önemlidir. KİTAP OKUMAK HIZLI DÜŞÜNMENİZİ SAĞLARDüşünmek insanların en çok yaptığı işlerin başında gelir. Stresli olduğumuzda bir işle uğraştığımızda sürekli farklı şeyleri düşünebilir ve ya yaptığımız işle ilgili nasıl ilerlememiz gerektiğini düşünebiliriz. Bir konuda bir sonuc varmak için hızlı düşünmek önemlidir. Dikkat edildiği takdirde televizyonda yayınlanan bilgi yarışmalarında en fazla kazananlar, en çok kitap okuyan kişilerden oluşuyor. Yani kitap okumanın faydaları saymakla bitmeyecek kadar fazladır. yeni sorubunları gördün mü? okuma oranı en düşük illerimiz? telefon kitap okuma alışkanlığımızı azalttı mı?e kitap okumak normal kitap okumakla aynı zevki veriyor mu? ülkemizdeki kitap okuma oranının düşük olma sebebi nedir? türkiyede ki kitap okuma oranının düşük olmasının sebebi nedir? türkiyede kitap okuma oranı kaçtır? günümüzde gazete okuma oranı neden düştü? sayısal derslerde neden başarı oranı daha düşük ülkemizde? okuma yazma bilmeyenlerin oranı ne kadardır? okuma yazma oranı en yüksek olan ülkemiz neresidir? dünyanın okuma yazma oranı en yüksek olan ülke neresidir? Ülkemizde gazete ve kitap okuma oranı düşük. NEDEN? Son yıllarda yapılan araştırmalar, Türk toplumunun sosyal, ekonomik ve siyasî şartlarında önemli değişiklikler olmasına rağmen, kitap, gazete, dergi ile arasının iyi olmadığını, toplumumuzun okumayı bir alışkanlık ve hayat tarzı hâline getirmediğini göstermektedir. Meselâ, Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1993 yılında yaptırdığı bir ankete göre, gençlerin % 61’inin son bir ayda hiç kitap okumadığı, % 13,4’ünün ise bir kitap okuduğu ortaya Yine yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizde okumaya aday ilk grubu oluşturan üniversite gençliğinde okuma oranı % 37,1’ 1993 yılında yapılan bir başka araştırmaya göre ise, yaz aylarında nüfusu üç yüz binin üzerine çıkan Bodrum’da 127 kahvehane 230 içkili restoran 103 kafe-bar 12 disko 3 gazino 2 kumarhane 2 kitapçı var. Açıkça görüldüğü gibi Bodrum’da her şey var, ama kitap yok, kitap okuyan yoktur. Enteresan, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu da 1973-1975 yılları arasında Türkiye’de 30 bin kitapçı var. 1993 yılında ise üçbin beşyüz. Onlar da, kaset, oyuncak, kırtasiye satarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Bir başka ilginç durum ise, 1983’te Türkiye’de çeşit kitap basıldığı hâlde, bu 1992’de düşüyor. Aynı yıl, yani 1992’de çeşitli ülkelerde basılan kitap sayısı çeşit olarak ise şöyledir Fransa’da ıngiltere’de Almanya’da Japonya’da ABD’de Günlük gazete satışlarında da, Türkiye ile diğer gelişmiş ülkeler arasında benzer uçurumlar dikkati çekiyor. Türkiye’de verilen bütün hediyelere, yapılan bütün promosyonlara rağmen gazetelerin toplam tirajı üç milyonu bir türlü geçmiyor. Toplam tiraj Japonya’da 68 milyonu, ABD’de ise 63 milyonu geçiyor. Bir Japon, yılda 25 kitap okuyor, Bir ısveçli, yılda 10 kitap okuyor, Bir Fransız, yılda 7 kitap okuyor. Türkiye’de ise 6 Türk, yılda 1 kitap okuyor. Hâlen ülkemizde 95 kişiye bir kahvehane, ama 65 bin kişiye bir kütüphane düşüyor. Ayrıca Japonya’da, ayakta kitap okuma alışkanlığı bile taşiyomi’ adıyla sözlüğe geçtiği hâlde, bizim ülkemizde bırakın ayakta kitap okumayı, evlerde kitapların yüzüne bile bakılmamakta ve kitaplar genellikle vitrinleri süsleyen bir aksesuar olarak Neden az okuyoruz? Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1993 yılında yaptırdığı bir ankete göre insanımızın okumama sebepleri oran olarak şöyledir 1-Kitap okuma alışkanlığının olmaması % 50,2 2-Yeterince zaman bulunamaması % 16,6 3-Boş zamanlarında yoğun olması % 10,6 4-Tv, video ve sinemanın tercih edilmesi % 10,5 5-Kitap fiyatlarının yüksek olması % 4,6 6-Dersleri sebebiyle okuyamama % 3,4 7-Diğer sebepler % 1,9 8-Cevap yok % 2,27 7 Görülüyor ki az okumamızın en önemli sebepleri okuma alışkanlığının olmaması, tv, video ve sinemanın kitap okumaya tercih edilmesi. Fakat bu konuda Türkiye’de özellikle belirli kesimler, yıllarca daha çok, kitap fiyatlarının ülkemizde yüksek olmasını en önemli sebep olarak ileri sürmüşlerdir. Halbuki yapılan araştırmalar bunun doğru olmadığını ortaya koymaktadır. Hem yukarıdaki ankette kitap okumama sebepleri içinde sayılan, kitap fiyatlarının yüksek olması % 4,6 gibi küçük bir oran teşkil etmekte, hem de TÜYAP’ın 1992 Kasım’ında ıstanbul’da düzenlediği kitap fuarını gezenlerin % 56’sının aylık gelirinin iki milyon TL civarında olması, aylık geliri 12-14 milyon lira olanların oranının ise yüzde değil binde sekiz civarında olması bu görüşü çürütmektedir. Ayrıca yapılan bir başka araştırmaya göre 1993 yılında Bodrum’da içilen yerli içki 1 milyon şişe, yabancı içki 55 bin 715 şişedir. Yine aynı araştırmaya göre, Bodrum’da 1993 yılında 6 milyon 100 bin paket yerli sigara 2 milyon 400 bin paket yabancı sigara tüketilmiştir. Yani içki için para var, sigara için para var, fakat kitap için yoktur. Kitap, içki ve sigaradan çok mu pahalıdır? Bizce toplumumuzun az okumasının gerçek sebepleri şunlardır 1-Okuma alışkanlığımızın olmaması. Okuma ise büyük ölçüde bir alışkanlık gerektiriyor. Eğitim sistemimiz kitap okumayı teşvik edici, bunu bir alışkanlık hâline getirici nitelikte değildir. 2-Tv, video, sinema bizi engelliyor. ınsanlar gece boyunca hiçbir seçim yapmaksızın 4-5-6 saat durmadan tv seyrediyor. 3-ınsanların derd-i maişetle meşgul olması. Başka hiçbir şey düşünememesi. 4-Okuyan, düşünen insanlara karşı yıllardan beri takındığımız olumsuz tavır. 5-Gazeteler için ise Basına karşı duyulan güvensizliktir. Halbuki 21. yüzyıla, bilgi çağına girerken, eğer Türk toplumu dünya üzerinde iyi, güzel bir yer edinmek istiyorsa, okumak, düşünmek ve buna bağlı olarak tartışmak, sorgulamak ve eleştirmek ve bilim üretmek zorundadır. Ancak bunları gerçekleştirdiği zaman gelişecek, çağdaşlaşacak ve yer yüzünde tekrar ecdadına lâyık olduğu yeri Dipnotlar 1. Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, ıst., 1977, s. 223,224. 2. ılber Ortaylı, ıstanbul’dan Sayfalar, ıst. 1993, s. 174. 3. Ziyad Ebuzziya, “Zaman”, 10 şubat 1992. 4. “Milliyet”, 31 Temmuz 1993; “Zaman”, 9 Ağustos 1993. 5. 1990 Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı Türkiye Yazarlar Birliği Yayınları, Ankara, 1990. 6. Bedri Katipoğlu, Niçin Az Okuyoruz?, “Zaman”, 21 şubat 1998. 7. “Milliyet”, 31 Temmuz 1993. Öncelikle neden kitap okumuyoruz şeklinde kendimiz özeleştiri yapmamız gerek. Toplumumuzda kitap okuma oranlarının düşük olmasının nedenleri hakkında görüş sahipi olacağımızı düşünüyorum. Fatih Bağcıoğlu

ülkemizde kitap okuma oranı neden düşüktür