Zamanıgeriye sarmak. Babam ile aramızda 35 yaş vardı. Benim 20’li yaşlarda olduğum sıralarda “Şimdiki aklım ve tecrübem ile yeniden 20’li yaşlarda olsam, 1 milyon dolar geriden başlamaya razıyım” derdi. “1 milyon doların ne olduğunu bilmiyor” diye düşünürdüm. 30 yıl sonra bugünlerde, ben de aynı fikirdeyim. Kurumsalhayattan 20'li yaşların başında ayrılan Pepita Marin, girişimcilik fikriyle ödül aldıktan sonra cesareti buldu ve kendi işini kurdu. Şimdi dünyaca ünlü bir marka haline geldi. On yıldan fazla bir süre önce Pepita Marin, yeni başlayan çevrimiçi örme perakende işine odaklanmak için denetim firması PwC’deki 1990larda ilk kez 20’li yaşlarda geldiği Kıbrıs’ta, babasına ve Kıbrıs’a dair bir şeyler yapma isteğiyle gerçekleştirdiklerine, yakın geçmişte “tüm Kıbrıslılara” adadığı roman türündeki “The Crescent Moon Fox” (Hilal Tilkisi) kitabını da ekledi. 20. “Sizden nefret ettiğini bildiğiniz insanlarla karşılaştığınızda onlara bakın, ellerini sıkın ve içten bir tebessümle karşılık verin.” 21. “Kabalık etmek insana hiçbir zaman kazandırmaz.” Yukarıdada söylediğimiz gibi 30’larınızda 20’li yaşlarınıza göre kas kütleniz azalıyor ve metabolizmanız yavaşlıyor. Bu durum ise kötü beslendiğinizde çok daha kolay kilo almanıza yol açıyor. Çocuk sahibi olmak, yoğun iş hayatı ve diğer birçok sebep bu yaşlarda uyku suzluğa ve düzensiz beslenme ye zemin Fast Money. 404 Aradığınız sayfa bulunamadı İçeriğe atla Yazar Irmak Özkaşıkçı Orman Sayfa Sayısı 240 Kitabın Türü Kişisel Gelişim, İş Dünyası, Ekonomi Yayıncı Butik Yayıncılık Arkadaşlar merhabalar bugün sizlere 20’li Yaşlarda İş Hayatı isimli kitabımızdan bahsetmek istiyorum. Bu kitabı ben yaklaşık 1 hafta gibi bir sürede kitabı alırken bende 20’li yaşlarda olduğum için hem de kendimi geliştirmek için aldım. Yazarımız Irmak Özkaşıkçı Orman kendisi Sabancı Üniversitesinde Yönetim Bilimleri ve Galatasaray Üniversitesinde Pazarlama ve Lojistik Yönetimi kitabı çok güzel anlatmış ve yapmış olduğu analizlerle ya da kendi tecrübelerini bir yerde toplayarak daha sonraki nesillere ya da internette duymuş olduğumuz birçok öneriyi samimi bir şekilde ve akıcı bir şekilde bize bize neler göstereceğini bizelere neler yapmamızın gerektiği kısa kısa bölümler ve alt bölümlerle anlatmaya bölümlerin ortalarında da bazı ünlü kişilerin söylemiş olduğu sözleri bize iş yerine girdiğinde nasıl hissettiğini, staj konusunda bazı tavsiyeleri, okumayı sevmek, kendimizi nasıl geliştiririz gibi konuları kitabımızda görebiliriz. Kitabın bazı bölümlerini şöyle; Staj Yapmak Önemlidir, Eğitim Şart, İşin İlk Günü, Kısa – Orta – Uzun Vadeli Planlar, Girişimci Misiniz?, Networking Neden Gereklidir?, Herkesin Sevdiği Kelime Empati gibi gibi bazı bölümleri bunlar. En son bölümde ise iş dünyasındaki kişilere sorular sormuş gençlere neler tavsiye edersiniz gibi o kişilerin verdiği cevapları da bize aktarmış. Ben kitabı beğendim bence 20’li yaşlarda okunması gereken bir kitap hem kendinizi geliştirmeniz için hem de bu yollardan geçmiş birisinin gelinden neler tavsiye ettiğini bize aktarması çok güzel hem samimi bir dille olması beni çok tavsiye ederim. İş Hayatında Başarı Nehir Tuna 20’li yaşlar genellikle çalkantılı zamanlardır. 20 yaş eşiğini geçtiğinizde önünüzde kocaman bir kariyer hayatı vardır ve hala üniversitede olmanız muhtemeldir. 20’lerinizin sonunda doğru emekliliğinize kadar profesyonel gelişiminizi ve gelirinizi belirleyen kariyerinizi bir düzene oturtma ihtimaliniz vardır. Bunu düşünmek biraz korkutucu değil mi? Gençsiniz, özgürsünüz ve neredeyse aklınıza koyduğunuz her şeyi yapabilirsiniz ama aynı zamanda şu an aldığınız kararlar tüm profesyonel hayatınızı etkileyebilir. Bu çok heyecanlandırıcı ama aynı zamanda bir sürü baskı anlamına da geliyor. Eğer olası gelirinizi yükseltmek istiyorsanız, gerçekten ne yapmak istediğinizi bulun ve onu yapmaya yönelin. 20’li yaşlarınızda atmanız gereken kariyer adımlarından bir kaçını sizin için derledik; 1. Sizi kurtaracak her işi kabul edin Milenyumluların özellikle iş alanına geldiğinde talepkar olduğuna dair önyargılar mevcut ve maalesef bu doğru. Gerçek şu ki, mezun olduğunuz an hayalinizdeki işe giremeyeceğiniz. Büyük ihtimalle iyi bir iş sahibi dahi olamayacaksınız. Eğer alçakgönüllü ve çok çalışmayı seviyorsanız, sizi kurtaracak bir iş bulabilirsiniz ki bu da yeterince iyi bir durum. Ne öğrenebiliyorsanız öğrenin, asıl hedefiniz için efor sarfettiğinizde karşınıza çıkan fırsatların size hangi kapıları açacağını bilemezsiniz. 2. Çevrenizi Genişletin Her yaştaki profesyoneller özellikle daha genç olanlar için kaçınılmaz bir tavsiyedir. Çevre edinmek çalışma dünyasına girmenizi, farklı altyapıları olan farklı deneyim sahibi olan ve size bir sürü şey öğretebilecek insanlarla tanışmanızı sağlayacaktır. Büyük ihtimalle de çok nadir olan olanaklar karşınıza çıkacaktır. Ayrıca, genç bir insanın bu kadar girişken olması da onları etkileyecektir. Yüz yüze olan gerçek sosyalleşmeden bahsediyoruz, sosyal medya da iletişim kurmak için iyi bir araç olabilir fakat gerçek hayatta biriyle tanışmak daha güvenilirdir ve ilişkiye farklı bir boyut katar. 3. Gönüllü olun Şehrinizdeki gönüllü olabileceğiniz imkanlara bakın ve bu işi yapmanızın arkasındaki gurur duyacağınız nedeni keşfedin. Gönüllü olmak sizi toplumla daha iç içe hissettirecek, özgeçmişinizde daha iyi duracak ve en önemlisi de çevrenizi genişletmenize yardımcı olacaktır. CEO’lar, topluluk başkanları ve sosyal uzmanları bu etkinliklerde tanıyabilirsiniz ve bu insanlar tam olarak da hayalinize ulaşmanıza yardımcı olacak kişilerdir. 4. Yeni beceriler edinin Çok fazla paranız olmasa dahi oynamaya zamanınız olacaktır. Şimdi yeni becerilerinizi geliştirme zamanı. Özellikle bedavaysa dersler alın, şirketinizin yeni beceri edinmeniz konusunda sunduğu imkanlardan yararların. Sonsuza kadar bu becerinizle kalmak zorunda değilsiniz, herhangi yeni bir beceri size yeni kapılar açacaktır. 5. İşinizi farklılaştırın Kariyerinizde müthiş bir ilerleme katetmiyorsanız, tek bir lokasyonda uzun süre kalmamaya özen gösterin. Farklı farklı işleri deneyebiliyorken iş geçmişinizi farklılaştırmanız iyi olacaktır. Sürekli iş değiştirmek özgeçmişinizde iyi gözükmez, fakat günün iş olanakları daha özgür ve farklı iş yerlerini görmek size profesyonel hayat hakkında bakış açısı kazandıracaktır. Tabiki, bunu çevreniz ile edinebilir ve diğer iş yerleri hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. 6. Risk alın 20’lerinizde kaybedecek pek bir şeyiniz yoktur. Bu nedenle risk almalısınız, çılgınca bir şeyler yapmalısınız. Yeni bir iş fikriniz var mı? O zaman girişimci olun. Ülkenin diğer ucuna taşınıp kariyerinize yeniden mi başlamak istiyorsunuz? Peşinden gidin. Bu şansı tekrar yakalayamayabilirsiniz, ya da ciddi şeylerden fedakarlık etmeniz gerekebilir. Bu şansı arkanızda bırakmayın. 7. Kendinizi gösterin Nerede çalıştığınıza veya ne kadar deneyiminizin olduğuna bakmaksızın, kendinizi gösterebileceğiniz parçalarınız olsun. Bu parçalar herhangi bir proje, bir başarı veya özgeçmişinizde yer verdiğiniz ne kadar çalışkan, kendini adamış ve becerikli olduğunuz olabilir. Buna pazarlama girişimi veya daha etkili bir süreç için teklif olarak düşünebilirsiniz. Her ne olarak düşünüyorsanız, bu sizi bir rock yıldızı gibi gösterecek ve genişleyen portfolyonuzda çok iyi duracak. Umuyorum ki yıllar içerisinde benim ve çevremdekilerin yaşadıkları, hayat yolunda yürürken başımıza gelenler, söylediklerimiz ve işittiklerimiz, başardıklarımız, başaramadıklarımız ve bu başarısızlıklardan aldığımız dersler; 20'lerinde olup da kendi yolunu bulmaya çalışanlara, çocuğunu anlamaya çalışan ebeveynlere, altında veya üstündeki çalışanı gören iş insanlarına eğlenceli bir kılavuz olur. Eğlenceli diyorum çünkü biz bunları yaşarken çok eğlendik ve sonradan baktığımızda hayat; yaşadıklarımıza biraz da pembe bir gözlükten bakarak bu acı-tatlı tecrübelerden geriye kalan tebessümlerden benim için henüz yaşamadığım "kalan" günlerin tamamı. Gelecek günler için hiç olmadığım kadar heyecanlı ve meraklıyım! 2109 20’li Yaşlarda İş Hayatı Böyle bir kitabı bize okuma şansı verdiği için Irmak Özkaşıkçı Orman’a öncelikle teşekkür ederim. Okurken hiçbir sayfasından sıkılmadığım ve en kısa sürede bitirdiğim kitaplardan biri olarak belleğimdeki yerini aldı bu kitap. Bunun yanı sıra iş hayatına yeni atılmış, yeni atılacak veya uzun yıllardır iş hayatının içerisinde olanların ders çıkaracağı, referans alacağı muhteşem bilgiler içeriyor. Kitaptan küçük anektodlar çıkaracak olursak; yazar, stajın kişilerin kendilerini tanımaları, ne istediklerini bilmeleri açısından önemli olduğunu söylüyor. Artık kurumlarında fotokopi çektirmek dışında bu işgücünü etkin kullanmak istediğinden son yıllarda stajların daha verimli geçtiğinden bahsetmiş. Yazar kitapta, ilk iş deneyiminizde elinizin muhtemelen kuvvetli olmadığı için ücret pazarlığı yapacak konumda olmadığını söylüyor mantıklı olarak ancak ilerleyen dönemlerde iş görüşmelerinde kafanızdaki rakamı mutlaka belirtmeniz gerektiğini, ağlamayan çocuğa meme vermezler şeklinde tanımlıyor. Yazar kendini geliştirmenin önemine annesini örnek vererek şöyle özetliyor. Annesi gelişen teknolojiye ayak uydurmayı düşünmemiş yazarımızın ısrarlarına rağmen bilgisayar öğrenmek istememiş nitekim evin küçük kızı yurt dışına çıktığında sevgili annemiz kolay iletişim kurabilmek için bilgisayarı öğrenmekle kalmamış bir sosyal medya canavarına dönüşmüş. Bu da gelişimin her yaşta gerçekleşeceğine en güzel örnek ki gelişim iş hayatı içinde oldukça önemli bir konu. Yazarımız ne kadar yoğun bir çalışma temposuna sahip olursak olalım 20’li yaşların enerjimizin en yoğun olduğu dönemler olduğunu söyleyerek kendimize, çevremize ve hobilerimize zaman ayırmamızı aksi takdirde ilerleyen yıllarda bunun olma olasılığının daha düşük olduğunu öne sürüyor. Yazar, ilk iş günün sıkıntılı, beklentilerden uzak hayal kırıklığı içerisinde geçebileceğini sabit tecrübeyle okuyuculara sunmuş. Yazar, iş ve özel hayat dengesi kurabilmenin önemine değinmiş mümkün olduğu kadar özel hayatın ofise taşınmaması gerektiğini savunmuş. Buradaki kimsenin özel hayat ile ilgilenmeyeceğini ilgileniyor gibi görünse de muhtemelen birkaç güne kadar hatırlanmayacağını açıklamış. Yazar yenilikten korkulmaması gerektiğini şöyle açıklamış. Eğer çalıştığınız kurum artık size bir şey katmıyorsa yeni şeyler katacak sizi heyecanlandıracak adımlar atmaktan korkmayın mutlaka ilk adımlar zor ve stresli olacaktır. Ancak ilerleyen dönem doğru bir karar aldığınızın kanıtı olacaktır diyor. Benim okumaktan keyif aldığım bu kitabı, başta yeni mezunlar olmak üzere Y kuşağı çalışanlarını daha iyi anlayabilmek onların ihtiyaçlarını anlayabilmek ve çözüm üretebilmek adına tüm iş dünyası profesyonellerine öneriyorum. Böyle bir kitabı bize okuma şansı verdiği için Irmak Özkaşıkçı Orman’a öncelikle teşekkür ederim. Okurken hiçbir sayfasından sıkılmadığım ve en kısa sürede bitirdiğim kitaplardan biri olarak belleğimdeki yerini aldı bu kitap. Bunun yanı sıra iş hayatına yeni atılmış, yeni atılacak veya uzun yıllardır iş hayatının içerisinde olanların ders çıkaracağı, referans alacağı muhteşem bilgiler içeriyor. Kitaptan küçük anektodlar çıkaracak olursak; yazar, stajın kişilerin kendilerini tanımaları, ne istediklerini bilmeleri açısından önemli olduğunu söylüyor. Artık kurumlarında fotokopi çektirmek dışında bu işgücünü etkin kullanmak istediğinden son yıllarda stajların daha verimli geçtiğinden bahsetmiş. Yazar kitapta, ilk iş deneyiminizde elinizin muhtemelen kuvvetli olmadığı için ücret pazarlığı yapacak konumda olmadığını söylüyor mantıklı olarak ancak ilerleyen dönemlerde iş görüşmelerinde kafanızdaki rakamı mutlaka belirtmeniz gerektiğini, ağlamayan çocuğa meme vermezler şeklinde tanımlıyor. Yazar kendini geliştirmenin önemine annesini örnek vererek şöyle özetliyor. Annesi gelişen teknolojiye ayak uydurmayı düşünmemiş yazarımızın ısrarlarına rağmen bilgisayar öğrenmek istememiş nitekim evin küçük kızı yurt dışına çıktığında sevgili annemiz kolay iletişim kurabilmek için bilgisayarı öğrenmekle kalmamış bir sosyal medya canavarına dönüşmüş. Bu da gelişimin her yaşta gerçekleşeceğine en güzel örnek ki gelişim iş hayatı içinde oldukça önemli bir konu. Yazarımız ne kadar yoğun bir çalışma temposuna sahip olursak olalım 20’li yaşların enerjimizin en yoğun olduğu dönemler olduğunu söyleyerek kendimize, çevremize ve hobilerimize zaman ayırmamızı aksi takdirde ilerleyen yıllarda bunun olma olasılığının daha düşük olduğunu öne sürüyor. Yazar, ilk iş günün sıkıntılı, beklentilerden uzak hayal kırıklığı içerisinde geçebileceğini sabit tecrübeyle okuyuculara sunmuş. Yazar, iş ve özel hayat dengesi kurabilmenin önemine değinmiş mümkün olduğu kadar özel hayatın ofise taşınmaması gerektiğini savunmuş. Buradaki kimsenin özel hayat ile ilgilenmeyeceğini ilgileniyor gibi görünse de muhtemelen birkaç güne kadar hatırlanmayacağını açıklamış. Yazar yenilikten korkulmaması gerektiğini şöyle açıklamış. Eğer çalıştığınız kurum artık size bir şey katmıyorsa yeni şeyler katacak sizi heyecanlandıracak adımlar atmaktan korkmayın mutlaka ilk adımlar zor ve stresli olacaktır. Ancak ilerleyen dönem doğru bir karar aldığınızın kanıtı olacaktır diyor. Benim okumaktan keyif aldığım bu kitabı, başta yeni mezunlar olmak üzere Y kuşağı çalışanlarını daha iyi anlayabilmek onların ihtiyaçlarını anlayabilmek ve çözüm üretebilmek adına tüm iş dünyası profesyonellerine öneriyorum.

20 li yaşlarda iş hayatı