5 Muhteşem Kadınlar. Kadınlar arasında tartışma konusu olan bir fantezi olsa da, gerçek şu ki, kadınların çoğu Angelina Jolie ya da Megan Fox gibi seksi ve bomba gibi bir kadınla seks yaptığının hayalini kurmaktadır. Kadınlar kendi arzu ve zevklerini en iyi bir kadının tahmin edebileceğini düşünmektedir. CEMÎLÊÇETO’NUN HİKAYESİ. Kürtlerin, son yüzyılda kahramanlıklar yarattığı kadar, ihanetlere da uğradığı biliniyor. Türk devletiyle işbirliğine girip, Kürtlere ihanet edenlerin, “ibretlik” akıbetleri çok öğreticidir. Cemile Çeto’nun yaşam tarz ve tercihleriyle akıbeti, günümüze de ışık tutacak tarih Çoğumuz ağaçların yüksek dallarındaki yaprakları yiyebilsin diye zürafaların uzun boynu olduğunu düşünürüz. Ama bunun asıl nedeni çiftleşme olabilir. Oysa Kur’ân, kadına erkeğe değil, insana hitap eder. Oysa Kur’ân, kadının da erkeğin de içinde ki insan boyutuna hitap eder. Kur’ân’ı okumak, cinsiyet kimliğiyle olmaz. Kur’ân’ı okumak, anlamak için; cinsiyet değil ünsiyyet kimliği gerekir. İnsan olabilmek; kadın ve erkek cinsiyet kimliğinden kurtulmakla ancak Erkeğin" yavrum " demesi iyi midir kötü müdür? Erkek arkadaşımla mesajlaşıyoduk bişeyi yanlış anlamışım o da şöyle yazmış " yok yavrum öyle değil vs. Vs. " gibi birşey yazmış birkaç kere daha yazmıştı konuşurken de bazen yavrum diye hitap eder merak ettim bir erkek neden yavrum der? Fast Money. Toplumumuzda dini bilgisi çok fazla olmayan, ya da İslam ı küçümser tavırda olan bazı kişiler, kulaktan dolma söylemlerle şöyle derler. “KUR’AN ERKEKLERE HİTAP EDİYOR, BU DİN ERKEĞİ ÖNE ÇIKARAN, KADINI ÖNEMSEMEYEN BİR DİNDİR.” Tabi bu sözleri söyleyenler, Kur’an ı araştırmayan, okumayan art niyetli kişilerin düşünceleridir. Unutmayalım lütfen, Kur’an toplumların yanlış yaşantılarını düzeltmek doğruya yön vermek için gönderilmiş bir rehberdir, uyarıdır, tebliğdir, ikazlardır. Kur’an yapılan yanlışları, erkek ya da kadın kimler yanlış yaptıysa, direk muhatap alarak ikazda, uyarıda bulunur. EĞER KUR’AN DA, UYARI AYETLERDE ERKEĞE DAHA ÇOK HİTAP VARSA, BU DEMEKTİR Kİ YANLIŞLARIN, HATALARIN EN BÜYÜK SEBEBİ ERKEKLERDİR. Bu gerçeği lütfen söyleyelim ki, aynı yanlışları yapmayalım. Bazı Örnekler verelim. Güç ve mal mülk erkekte olduğu için, istediği kadar kadınla evlenmeye çalışmış, Allah da bu konuda erkekleri uyarmıştır. İnsanları köleleştiren erkeklerdir, kadını kafası bozulduğunda boşamaya çalışan erkekler olduğu için, yine bu konudaki uyarı ayetleri de erkeklere yöneliktir. Biraz dikkatle geriye doğru düşünüldüğünde, zinanın bile sorumlusu erkektir. Soy, kalıtımsal nesil erkekten geçtiği için, erkek kimlerle evlenemeyeceği konusunda uyarılmıştır. Tekrar etmek gerekirse, Kur’an kadın ya da erkek, sorumlulukları ölçüsünce uyarmıştır. Şöyle düşünün, 1400 yıl öncesini bırakın, 200 yıl öncesinde bile, kadının adı yoktu toplumlarda. Yani toplumları, aileleri yöneten, dediğim dedik kurallar koyanların hepsi erkeklerdi. Kadında seçme, seçilme hakkı bile yoktu. Alınıp satılan, önemsenmeyen bir konumdaydı. Bu durumda yapılan tüm yanlışlardan, neredeyse erkeklerin sorumlu olduğunu söylememiz, sizce yanlış olur mu? Elbette bu durumda Allah ın birçok konuda uyarısı da, erkeklere olacaktır. Gelelim art niyetli söylenen sözün ne derece yanlış olduğu konusuna. Kur’an da Allah, erkeği özel olarak ilgilendiren konularda, direk erkeğe hitap etmiş, kadınların yaptığı yanlışlar konusunda da kadınları muhatap almıştır. Erkek yaratılış itibariyle görevi daha fazla olduğundan, muhatapta daha fazla olmuştur. Örneğin Nur suresi 30. ayette Mümin erkeklere söyle diye başlar uyarı. Nur 31. ayette de, Mümin kadınlara söyle diye başlar. Buradan da anlıyoruz ki ayet, uyarılacak her kimse, ona hitap edecek şekilde indirilmiştir. Lütfen Kur’an dan bu örnekleri araştırınız. İMAN ESASLARI, İSLAMIN TEMEL PİRENSİPLERİ, İBADETLERİMİZ KONUSUNDA Kİ AYETLERDE, ASLA YALNIZ ERKEĞE HİTAP YOKTUR. Tüm iman edenlere hitap vardır. Bu ayetlerin başında, Ey insanlar, ey iman edenler, ey âdemoğulları, cinsiyet ayrımı yapmadan DEKİ ONLARA, yine cinsiyet ayrımı yapmadan hitap ederek, RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLEN KUR’AN A UYUN, şeklinde Kur’an da geçer. Bildiğiniz gibi Âdemoğulları sözü, Âdem soyundan gelenler anlamındadır, cinsiyet belirtmez. Nisa suresi 127. ayette, peygamberimizden kadınlar hakkında bir konuda fetva istiyorlar ve Allah hemen ayet indirerek, bakın şöyle diyor. “Senden kadınlar hakkında fetva soruyorlar. De ki "ONLAR HAKKINDA FETVAYI SİZE ALLAH VERİYOR." Buradan da anlaşılıyor ki, herhangi bir konuda, erkek ya da kadını ilgilendiren konuları Allah, ayrı ayrı açıklamış ve direk onlara hitap ederek anlatmıştır. Örneğin Peygamberimizin eşleri ile ilgili konularda muhatap, yine peygamber eşleri olmuştur. Allah erkekleri, kadınlara göre bedenen daha güçlü yaratıp, onlara daha çok güce dayalı görevler vermiştir. Tabi erkekler bu gücü, gerektiği yerlerin dışında da, kendi nefisleri etkisinde kullanmaya çalıştıklarından, uyarıların genel çoğuna Kur’an da muhatap olmuşlardır. Kur’an ı dikkatle incelediğimizde, Allah kadını çok açık, erkeğe karşı koruma altına aldığını görüyoruz. Uyarı ve ikaz ayetlerin genel çoğunluğunun, erkeği muhatap alması da bunun göstergesidir. Örneğin bir erkek eşine, kendisinden başka şahidi olmadığı durumda, zina isnat ettiğinde, hâkim böyle bir olayın doğruluğunu kadına sorduğunda, kadın yemin ederek, ben zina yapmadım diyorsa, Kur’an kadının sözünün doğruluğunun kabul edilmesini istiyor. Bu örnek, erkek zulmünün nerelere kadar varabileceğinin sınırını bizlere gösteriyor ve Allah ın çözümü ise kadını koruma altına almasıyla sonuçlanıyor. Allah Kur’an da, kadın ya da erkek asla ayrım yapmamış, bir diğerini küçümsememiş, tam tersine kadını, güçlü olan erkeğin zulmünden korumak adına önlemler almıştır. Kadın ve erkeği katında, asla ayırmadığını göstermek içinde, bakın neler söylemiş. “Ben, ERKEK OLSUN, KADIN OLSUN, SİZDEN HİÇBİR ÇALIŞANIN AMELİNİ ZAYİ ETMEYECEĞİM. Sizler birbirinizdensiniz. Ali İmran 195 “ERKEK OLSUN KADIN OLSUN, HER KİM MÜMİN OLARAK İYİ İŞLER YAPARSA, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğramazlar.” Nisa 124 “ERKEK VEYA KADIN, KİM MÜMİN OLARAK İYİ İŞ İŞLERSE, ELBETTE ONA HOŞ BİR HAYAT YAŞATACAĞIZ ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.” Nahl 97 Kur’an bir rehberdir, uyarıcı bir tebliğdir. Onu eğer anlayarak ve düşünerek, bir öğrenci misali okumuyorsak, dersimizi Kur’an dan çalışmıyor da, emin olamayacağımız rivayetlerden çalışıyorsak, aldatılmaktan asla kurtulamayız. Bazı ayetlerin, erkeklere hitap etmesini, Arap dilinin özelliğinden kaynaklanıyor diye anlama yoluna gidersek, ayetlerde anlatılmaya çalışılan en önemli konuyu atlamış ve anlamamış oluruz. Kur’an yalnız Arapların anlayacağı şekilde gönderilmemiştir. Kur’an tüm âleme, toplumlara onların anlayacağı şekilde gönderilmiştir. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK Haberler > Ne Anlama Geldiği Çok Açık Olsa da Kadınları Arada Bırakan 17 Erkek Hareketi - 2006 - 1826 Son günlerde karşısındaki erkek yüzünden arada kalmış öyle çok kadın var ki. Bu durumdaki kadınların en sık yaptığı hata ise gerçeği kabullenmeyip, mazeretler üretmeye devam etmek... Çünkü eğer bir erkek sizinle ilgilenmiyorsa ilgilenmiyordur. Bunu çok iyi anlamanıza rağmen kendi ürettiğiniz bahanelerle durumu kurtarmaya çalışıyorsanız, bu tamamen sizin kendi değerinizin başkası tarafından belirlendiğini düşünüyorsunuz ki? Eğer sizinle ilgilenmiyorsa ilgilenmiyordur; bu hem onun sorunu hem de onun kaybı. Aşkın kör eden perdesi açıldığında, bunu açıkça görebildiğinizde çok daha iyi hissedeceğinize kör edici perde gözünüzün önünden kalktığında, artık ufak tefek önemsiz mesajları tek tek incelerken çıldırmayacak ve 'belki...' diyerek beklediğiniz o belirsiz geleceği düşünmeyeceksiniz. Ve belki bir başkasının bunu size tekrar yapmasına asla izin vermeyeceksiniz çünkü siz izin verdiğiniz sürece onlar hareketlerini değiştirmeyecek. Siz nasılsa gitmiyorsunuz, hep kalıyorsunuz ve belki diyorsunuz. ''Belki değişir...''Ama değişmeyecek çünkü gördüğünüz, karşınızdakinin gerçek kişiliği. Gördüklerinizi daha fazla yanlış yorumlamaya çalışmayın. Doğruyu siz de biliyorsunuz. Değişmeyecek çünkü umurunda bile değilsiniz. Dost acı söyler. Kaynak 1. Yalnızca geceleri konuşuyorsanız bu böyle gidecektir; gündüzleri ondan haber almayı beklemeyin. Yalnızca akşama doğru ya da gecenin ilerleyen saatlerinde konuşmayı tercih ediyor, gün ışıdığında sırra kadem basıyorsa; bunda anlamayacak bir şey yok. Maalesef aklınıza gelen ilk şey durum istediğini aldığını ve sizinle konuşacak bir şeyi olmadığını gösterir. Gerisi fazla mesaiye giriyor. 2. Planlarınız sürekli bozuluyorsa, moraliniz de bozulacaktır. Bir akşamınızı bile paylaşamadığınız biriyle hayatınızı paylaşmanın hayallerini mi kuruyorsunuz? Her şey yeterince açık değil mi? Siz onun ne yakın ne de uzak gelecek planlarında yoksunuz. 3. Bir iki kelimelik ''kısa'' mesaj atmaktan acizse; o iki kelimeyi bir araya getirmesini beklemeyin. Günaydın, iyi geceler demek isteyen ya da size söyleyecekleri olan herkes mesaj atıyor öyle değil mi? O atmıyorsa; gerçekten size söyleyecek bir şeyi olmadığındandır. Seni seviyorum diyeceği o mesajı daha çok bekleyeceksiniz. 4. Şu an size ayıracak vakti yoksa, asla olmayacaktır. Çünkü öncelikleri arasına girememişsiniz demektir. Eğer aksi olsaydı zaten sizin için zaman yaratmış olurdu. Sizinle olmaktan daha önemli birçok şeyi var, sizin de öyle olmalı. 5. Dışarıda yaptığınız tek aktivite bir şeyler içmekse, bu değişmeyecektir. Yalnızca bir şeyler içtiğiniz bir adamın sizi romantik ya da uzun konuşmalar yapacağınız bir yemeğe davet edeceği günü hayal etmeyi bıraksanız iyi olur. Çünkü o an hiç gelmeyecek. Sizinle paylaşmak istediği şeyler olsa çoktan anlardınız. 6. Çevrenizdekilerle tanışmayı, görüşmeyi umursamıyorsa sizi de pek umursuyor sayılmaz. Sizinle gerçekten ilgilenen ve size değer veren bir erkek olsa mutlaka yakınlarınıza ve arkadaşlarınıza ilgi gösterir, onları tanımaya çalışırdı. Aranızda bir bağ oluşmasından korkuyor dahası yok. 7. Sizi arayıp sormuyorsa, pek önemsemediğindendir. Neden aramıyor diye kendi hareketlerinizi analiz edip durmanıza gerek yok. Aramak isteyen arar. 8. Birlikte geçirdiğiniz gecenin sabahında onunla uyanmıyorsanız, birlikte yaşadığınız günleri hayal etmek oldukça yersiz. ''Biriyle birlikte uyuyamıyorum'' yalanının modası çoktan geçti. Yemeyin, yedirtmeyin. Bu açıkça işini bitirdi kıçını döndü gitti durumu. 9. Kötü gününüzde yanınızda değilse, kötü günlerinizin nedenidir. Canınız sıkkın olduğunda yanınızda olmuyorsa size değer verebilme ihtimalini sevmeye devam etmeyin. 10. En ufak sorunların üstesinden gelemediğiniz biriyle hayata göğüs gerebileceğiniz günler yaşamayı hayal etmeyin. Küçük şeyler büyüyüp koskoca bir soruna dönüşüyorsa, gerçek sıkıntıları paylaşabileceğiniz biriyle karşı karşıya değilsiniz demektir. 11. Size asla adınızla hitap etmiyorsa, başka bir isimle karıştırma riskindendir. Sürekli kullanılırsa isimler akılda yer eder ve birbirine kolayca karışır. Adınızı kullanmak yerine sürekli bebeğim diyorsa tabi ki bebek olduğunuzdan değil. Aslında adınızı hatırlamıyor bile olabilir. 12. Yalnızca hafta sonu görüşüyorsanız gelecekte birlikte olmayı beklemeyin. Hafta sonuna kadar ses soluk yok, hafta sonu geldiğinde bülbül gibi şakıyorsa; siz bir tatil etkinliği haline gelmişsinizdir. Unutmayın evlenilecek kız ve eğlenilecek kız gibi saçma kategoriler hala erkeklerin inandığı şeylerden. 13. Hediye yağmuruna tutuluyorsanız, yokluğuna alışmanız gerekir. Sürekli hediyeler almak, çiçekler göndermek sandığınız kadar romantik değil. Kendisini göremediğiniz bu adamın yerini hediyelerle doldurmak zorunda kalırsınız. Hiç hoş değil. 14. Ona ne yapacağını söylemek zorunda kalıyorsanız, çoktan bitmiştir. Biliyoruz, kötü bir niyetiniz yok sadece sizi rahatsız eden şeyleri dile getiriyorsunuz. Ama oradan bakınca siz dominant, kıskanç, paranoyak ve hatta ruh hastasısınız. Ve o da kimseye hesap verecek değil. Bu yüzden kendinizi kandırmayın. 15. Bir türlü arkadaşlarıyla tanışma fırsatınız olmadıysa, sizden haberleri bile olmadığındandır. Sizden gerçekten hoşlanan biri mutlaka çevresindekilere sizi tanıtmak isteyecektir. İnsan psikolojisi böyle işler. Ve bundan kaçıyorsa hayatında yeriniz yok demektir. Fazla düşünmeyin. 16. Geçmişi hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız, birlikte olacağınız bir geleceğin hayalini kurmayın. Geçmişimizden herkese bahsetmeyiz. Değer verdiklerimiz ve bizi tanımasını istediklerimiz geçmişimiz hakkında bilgi sahibidir. Şimdi siz de herkes gibisiniz. Maalesef. 17. Bazı şeyler açıkça söylenmiyorsa, altında yatan gerçeği anlamalısınız. Sizden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorsanız düşündüğünüz doğru; sizden hoşlanmıyor. Kalbinizi dinleyip, aklınıza haksızlık etmeyin. Bunu söyleyeceği o mükemmel anı boş yere beklemeyin. kişinin seksenlerin türk filmlerinin etkisinden çıkamadığının göstergesidir. söz konusu yavrum kelimesi kimi zaman anlam itibariyle şefkat içerirken kimi zaman da başlanmak üzere olan ahlaka mugayyir bir eylemin habercisi olarak kullanılır. bilhassa nuri alçonun en sevdiği hitabet biçimidir. normal bişeydir, helecana gerek yoktur, can yeleği koltuğun altındadır.*bkz sevgiliye takılan lakaplar hakikaten ''çiçeğim, böceğim, bidbidim'' vb versiyonları dahil, sevgiliye edilen hitaplar içinde en karizmatiği, en yardıranı, en abuğudur bu ''yavrum''. evet, hepsi da böyle bir anımdır ayarını bizzat kendime ve en baştan vererek itiraf etmek isterim ki; hiç unutmam, yıllar önce, okuma yazma bilecek kıvama geldiğimde, annemle babamın o kapısı sürekli kapalı, perdeleri sürekli çekili, karanlık ve meş'um yatak odasında, evde yalnız olduğum zamanlarda yaptığım inceleme ve araştırma çalışmalarından birinde; babamın henüz evlenmeden ve askerdeyken anneme yazdığı mektupları keşfetmiştim. içinde ailemizle ilgili her türlü gizli bilgi ve belgelerin yer aldığı tabi bunu yıllar sonra anlayacaktım. bu mektuplarda, babam, anneme her paragraf başında, aynen şöyle hitap ediyordu;- yavrum; .... o güne dek, ''yavrum'' kelimesini ''yavrum evladım''dan başka bir anlamda algılayamayan küçük beynim, belki de bir miktar elektradan, darmadağın olmuş, resmen psikolojim bozulmuştu. hemen akabinde televizyonda, en bir sarı bıyıklısından nuri alço'nun çıplak bir kadına ''yavrum'' dediği ilk filmi izlemem ise, ciddi bir travmanın ilk sinyallerini vermeme sebep sevgilinize yavrum demeyin, dedirttirmeyin. hiç romantik değil. hemen bir örnek vererek konuyu bağlayalım, zira bağlanmıyor bir türlü. buyrunuz; - korkma yavrum, sen de zevk alacaksın...ahahahha! sürekli kullandığım bir hitap cins tarafından çok sevilir, takdir edilir ve hoşlanılır, ama zırt pırt söylememek etkisini azaltmamak gereklidir. özellikle şefkatli ve olgun bir bir tavırla sevgilinizi bir şeye ikna etmeye çalışıyorsanız ormanda on kaplan kadar etkili ve güçlüdür. şöyle ki; "yavrum biliyorsun seni seviyorum o yüzden kıskanıyorum, beğendiğin elbise biraz açık, onun yerine gel sana şunu alalım, olur mu yavrum ?" sevgiliye hissedilen hislerin yoğunluğunu ve saflığını da ifade eder. zira "yavrum" sözcüğü çocuğum, canımın bir parçası anlamını taşımaktadır. anlayana. ben bu lafın sevgililik ilişkisindeki kullanımını seviyorum. ama böyle "canım", "aşkım" gibi laçka hallerde, her cümleden sonra olmayacak. mesela çok keyifli bir anında telefonu açtığında "naber yavru?" diyecek, bileceğim ki o an keyfi şahane. ya da ilişkinin rutini içinde, bir anda ağzından çıkacak, "torpidoda güneş gözlüğüm olacaktı yavrum, uzatıversene oradan" evet, daha önce de söylendiği gibi hem dillere pelesenkolmayacak, hem de öyle ulu orta, samimi olunmayan insanların yanında falan söylenmeyecek. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. - vaaay koçum!- gozum!- kardeşim- ...'um, im, ornek alperim- n'haber lan ibne!- yavşak- top!ismin kısaltmaları yada turevleri mustafa => musti yada sarp => sırp - ajan- kral- baskan- aaabisi - ortak ısparta usulu- sshh hacı- adamım naber- biladeer izmir usulu - hocam ankara dolaylarından- ara babo muhtelif- dude - naber la dallama! bkz eleman bkz hafız bkz hacı ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. kendini süper cool zannederek size "bebeğim" diye yaklaşan erkeklerin aslında sizde uyandırdığı yavşaklık duygusudur. evet efendim, iddia ediyorum hiç tanımadığı bir kadına bebeğim diye hitap eden erkekler yavşaktır, düzeysizdir, çapsızdır. mide bulandırır bu tipler, böyle yüzlerinde yavşak bir gülümseme de olur bunların. böyle abartı hareketler, ben sallamam havaları, bir ukalalıklar, ay ben ne oldum hareketleri. gördüğüm yerde indiresim geliyor suratlarının orta yerine uçan tekmeyi. uçamadığıma sükretmeleri gerek yoksa allah yarattı falan demeyeceğim. bunların sözlük şubeleri ayrı bir gerzek. kimsin lan sen, nesin? bebeğimmiş, şekerimmiş bilmem ne? alıp sokacaksın da neyse... sevgili olanlar da bir kıza yalan söylemek üzere olan veya söylediği yalanı yutturmaya çalışan,kız sinirlenmişse boşuna sakinleştirme çabasında olduğu tespit edilmiş erkeklerdir. yavşaklığın kitabını yazmışlardır. kitabı sürekli güncelleyip yeni basımlarını yaparlar. bebeeeem diyen yalak ağızlı erkeklerin bir tık altında kalan durum. gerçekten öyle daha ilk tanışmanın ardından bebeğim ne yapıyorsun ? diye mesaj atmıyorlar mı birde ? yahu biraz ciddi ol , mesafeli ol . erkek oruspusu tabiri içerisine girme daha ilk günden ne öyle yılışık yılışık bebeğim ,tatlım ... bir ara ağzıma takılan canımcığım kelimesiyle bahsedilen kategoriye girip girmediğimi bana sorgulatarak ufkumu açan önerme. sevdiği kıyafetler yerine kız için tarz değiştirmesi, kızın sevdiği müzik tarzına kayması, kızın telefon faturasını ödemesi vs. ayrıca, erkeğin yavşağıyla takılan kızda bir nebze yavşak potansiyeline sahip midir? sorusunu getirir aklıma. karşı taraftan bu yönde bir beklenti, bir istek varsa yanlış olan önermedir. bu önermeye katılan bir kız varsa şimdiden hemcinslerini yola getirsin madem. "ya sen bana hiç güzel şeyler söylemiyorsun bık bık bık..." diyen kızlar olduğu müddetçe, "maço erkek sevmem ben kiiii..." diyen kızlar olduğu müddetçe erkekler kılıbıklaşmaya, ve bu tip yavşakça! gelen sözler söylemeye devam edeceklerdir. amma ve lakin, kızların bu hatalarının farkına varmaları çok sürmeyecektir. öyle sanıyorum ki 3-5 sene içerisinde maço seven kızların sayısı katlanarak artacaktır. zira kız milleti bir noktadan sonra erkeklerin kendilerinden daha yumuşak olmalarını güven duygularının azalmasından korkacakları için istemeyeceklerdir. işte o zaman kendime iyi bir eş alabileceğimi umuyorum. not 3-5 yılı kendi evlilik çağıma denk geldiği için söylüyorum yani sırf kendi iyiliğim için bir temenni. inşallah daha uzun sürmez. artık herkes herkesin bebeği, canı, aşkı, bitanesi, hayatı...türkiye insanı pek meraklı gereksiz samimiyete zannımca. bebeğim diyen erkekleri eleştirirken utansın erkekler, kendileri hemen hemen hepsi "canım" sözcüğünü kullanıyor günlük hayatta. bu kelimelerin basitleşmesi sanki çok normalde, birde bebeğim diyenlere laf söyleniliyor. bebeyim versiyonunu kullananları da vardır. hakikaten de öyledirler.

erkekler neden yavrum diye hitap eder